8 Kasım 2012 Perşembe

Kitaplarım, kitaplıklarım...

Doğrudan evlilik süreci ile ilgili değil ama bir evde bulunması gereken en önemli bölümlerden birisi kitaplık, daha doğrusu kütüphanedir. Aslında eve yaşam ruhunu getiren, sizin ne olduğunuzu, yaşama nasıl baktığınızı, tercihlerinizi ortaya koyan detayların bir bölümü de seçmiş olduğunuz kitaplarda bulunabilir. Gerek mesleğime özgü özel alan kitaplarım gerekse estetik-bilgilendirici amaçlı diğer kitaplarım benim için vazgeçilmez niteliktedir. Bu anlamda sizinle gerek kitaplar, gerekse kitaplıklar hakkındaki görüşlerimi paylaşmak isterim.

Elbette şu ana kadar okuduğum tüm kitapların ayrıntılı bir dökümünü yapmayacağım ama beni etkileyen ve bakış açımı yönlendiren birkaç kitaba değinmek isterim. Öncelikle roman okumaktan çok keyif almam. Daha çok orta okul-lise dönemlerimde yoğunlaştığım bu tür kitaplar şu an ilgi alanıma çok fazla girmiyor. Fakat  2 sene önce, elimden bırakamadığım bir romana rastladım: Tahsin Yücel'in "Yalan" isimli romanı... Söz konusu roman, temelde kasıtlı ya da kasıtsız olarak yanlış bir yaşamın ortasına düşmüş bir insanı anlatıyor: Yusuf Aksu'yu... Romanda Yusuf Aksu'nun serüvenini okurken kendi yaşamlarımızı da gözden geçirmeden edemiyoruz... İsterseniz arka kapak yazısına bir göz atalım:

"Gülünç ile acıklının iç içe geçtiği anlatımıyla, yaşadığımız dönemin çelişkilerine tanıklık eden ilginç kişileriyle Yalan, günümüz toplumunun hastalıklı yanlarından birine parmak basıyor. Romanın odak kişisi, şaşırtıcı bilgisini ansiklopedilere ve olağanüstü belleğine borçlu olan, yapayalnız, silik, beceriksiz, ama benzerine güç rastlanır bir adam: Yusuf Aksu. Saçma bir aşk yüzünden on yedi yaşında kendini öldüren bir sınıf arkadaşının anısı, Yusuf'un yaşamına bambaşka bir yön verir. Arkadaşının kuramı kendisine mal edilince de çok geniş bir hayran kitlesinin gözdesi olur. Çevresinin kendisine dayattığı kimliği üstlenir. Ancak mutsuz bir aşkın ardından, yalnızca yanıldığını görmekle kalmaz, başka kendi kimliği olmak üzere, her şeyin yalan üzerine kurulduğunu anlar. Edebiyat dünyamızda büyük ses getiren Peygamberin Son Beş Günü adlı romanından tam on yıl sonra usta yazar Tahsin Yücel, çağımızda toplumsal bir alışkanlığa dönüşen, ama evrensel boyutlara uzaman Yalan'ı ele alıyor. İzdüşümlerini pek çok kesimde bulabileceğimiz, aynalarda yansımışçasına çoğaltabileceğimiz Yalan, çok katmanlı, derinlikli bir roman."









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder